20 yılda çok şey değişti…

Turan: Yeryüzünde yaşayan bütün Türklerin birleşerek bir bayrak altında yaşamalarını istemek idealidir.
CUMHURİYETİMİZİN 100’ÜNCÜ YILDÖNÜMÜ VE 2023 SEÇİMLERİ…
20 yılda çok şey değişti…
Değişen ve gelişen Türkiyemiz ne acıdır ki 1952 yılından beri çatısı altında bulunduğumuz sözde dost NATO üyesi müttefiklerimizi rahatsız ediyor. Ve hatta bundan da öteye maşaları, kullandıkları kuklaları olan terör örgütleri vasıtasıyla 50 yıldır çok canımızı yaktılar. Binlerce askerimizi, polisimizi, öğretmenimizi ve masum halkımızı katlettiler. Camilerimizi ateşe verdiler. Konsolosluklarımız önünde kutsal kitabımız olan Kur’anımızı yaktılar. Özü sevgi ve hoşgörü olan dinimizi öcü gibi göstermeye kalktılar. Masum çocuklarımızı ailelerinden kopartarak dağa kaldırıp onların istikballerini söndürdüler ve eli kanlı terörist yaptılar. Ekonomimizin gelişmesine engel oldular. Bizleri her alanda huzursuz ettiler. İçimizdeki satılmış beyinler vasıtasıyla darbelerle, muhtıralarla, daha da can yakıcısı olan 15 Temmuz hain darbe kalkışmasıyla bir gecede 252 canımızı katledip, 2200 vatandaşımızın canlarına kastedip yaralayarak gazi yaptılar. Tarihimizde bir ilk olan ve tarih sayfalarımıza kapkara bir leke olarak çalınan, üzerlerine giydirdiğimiz Muhammedi Ocağımızın üniformasıyla, kendi uçağımız ve mühimmatımızla TBMM meclisimizi bombaladılar.
Son 50 yılın hadiselerini yazmaya kalksak sanırım sayfalar kifayetsiz kalacaktır. Bunları unutmadık ve asla unutmayacağız. Bu ve benzeri vakıalarla ülkemizi emperyalist güçlere peşkeş çektiler. Önümüzdeki yüzyılın seçimi olarak önemsediğimiz 14 Mayıs seçimlerine bu zaviyeden bakıldığında saflar niyetlere göre daha da netleşecektir. Ata yadigarı aziz vatanımız Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında elbette Misak-ı Millî sınırları içerisinde yine varlığını koruyacak ve çağdaş modern dünyaya doğru yepyeni bir ufuk açılacaktır.
Maskeleri düştü…
Yıllardır Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü maske olarak kullananların maskeleri düştü. Samimiyetsiz suratları gün yüne çıktı. Elbette halkımız bunu gayet net görüyor ve 14 Mayıs’ta sandığa gittiğinde de elbette gereğini yapacaklardır.
Kendini dünyanın jandarması ilan eden emperyalist güçlerin üç yanı sularla, dört yanı düşmanlarla çevrili güzel yurdumuzun etrafındaki eli kanlı terör örgütlerine sözde barış ve demokrasi yalanıyla binlerce TIR silah ve cephane vererek kan akıtanlar ve hatta Lozan anlaşmasında imzalanan 12 adaların silahsızlanmaması ilkesine sadık kalmayıp, ‘sorarsanız biz Rusya’ya karşı tedbir amaçlı silahlanıyoruz yalanıyla’ komşumuz Yunanistan’ı silahlandıranlar elbette ateşle oynuyorlar.
“İlahi adalet! Zalimin zulmü mazlumun ahı karşısında daima mağlup olmuştur ve mağlup olmaya da mahkumdur…”
Her alanda yapılan yenilikler gün yüzüne çıkmaya başladı…
Karadeniz ve Akdeniz’deki haklarımız, yerli ve milli enerji kaynaklarımız, kardeş ülke Azerbayca’nın can parçası olan ve 20 yıldır işgal altındaki Karabağ’ın özgürleşmesi, otoyollar, köprüler, havalimanları, hızlı ve konforlu trenler, yerli ve milli savunma sanayiindeki gelişmeler, yerli otomuz TOG ve daha niceleri…Bunları elbette halkımız görüyor ve biliyor.
“Siz en iyisi yapsanız biz sizi alkışlamayız” diyen bir zihniyetten muhalefet olur mu? Bu ülke iktidarıyla, muhalefeti ile hepimizin. Yalanla, dolanla, algılarla birilerinin değirmen suyuna su taşımak bu millete yapılan en büyük ihanet ve zulümdür.
Kirli işler ve ilişkiler saklı kalmıyor…
Faili meçhulleri, gecelik repo faizlerini, banka hortumcularını, hastanelerde ve eczanelerdeki kuyrukları, velilerimizin dönem sonuna kadar paralarıyla dahi tedarik edemedikleri ders kitaplarını, hastanelerde senet karşılığı taburcu edilen hastalarını ve yazmakla bitmeyen daha nicelerini bu halk unutmadı. Unutmadığı için ülkemizin tekrar eski karanlık günlere dönmesini istemeyecektir.
Haydi Türkiyem! 20 yıldır yol alıp giden aracımızın tekerine takoz koymak isteyenlere fırsat vermeyelim. Ülkemizin ve milletimizin geleceği için hep birlikte el ele, aydınlık yepyeni ufuklara doğru koşalım. İşte o zaman ülkemizi muasır medeniyetlerin en üstüne çıkaracağız diyen Cumhuriyetimizin banisi Gazi Paşa ilahi makamında huzurla uyuyacaktır.
Milletimizin sağduyusu ve feraseti elbette en doğru kararı verecek 14 Mayıs’ta da ülkemizin geleceğini belirleyecektir.
Mübarek Ramazan ayımızın rahmeti, feyzi ve bereketi üzerlerinize olsun…