Yerli ve Milli: Türkiye’de hem tasarımı yapılmış hem de üretilmiş olan mallar için her ikisi birlikte yani “hem millî, hem yerli” şeklinde kullanılıyor.
Yerli: Fikri sınai hakları yurt dışı menşeli bile olsa ülke sınırları içinde üretilen demek. Genellikle malzeme ve hammadde gibi konularda konuşulur.
MillÎ: Fikri ve sınai hakları milletimize ait olan demek. Uzaklarda bir ülkede bile üretilse, millî deniliyor. Genellikle tasarım, model ve yazılım kodları için millîlik konuşuluyor.
Televizyonda reklamlarda bir dezenfektanın yurt dışından getirildiğini söyledi. Bir an önce yerli ve millî üretime geçmemiz gerektiğini düşündüm. Ülkemizde 209 üniversitemiz var diye övünüyoruz. Evet çok güzel bir durum. O kadarda Kimya Fakülte ve Mühendislik Fakültesine bağlı Kimya Mühendisliği bölümlerimiz var. Fakat yurt dışından dezenfektanlar, deterjanlar, temizlik malzemeleri getirten birçok firma var. Bu çok üzücüdür. Milli ve yerlî anlayışımıza uymamaktadır.
Yeni ve teknolojik ürünlerle birlikte kaliteli üretim yapmak için üniversitelerimiz çalışma yapmak zorundadırlar. Fabrika sahipleri de kaliteli ve ucuz üretmek için ellerinden gelen gayreti göstermelidirler. Halkımız bunlar yapılınca üzerine düşeni yapar. Yerli ve millî ürünleri seçer. Millî ve yerlilik hepimizin topyekûn birlikte seferber olmamızla gerçekleşir.
İlk yerli otomobilimiz DEVRİM arabalarını, yaratılan yanlış algılar nedeniyle yapmaktan vazgeçiyoruz. Şimdi yapılan İHA ve SIHA ile gurur duymalıyız. Bayraktar gibi firmalara destek vermeliyiz. Böyle ailelere ve şirketlere imkânlar tanınmalıdır.
İçimizdeki kompleksli ve hain insanlara fırsat vermemeliyiz. En güzelini, en kalitelisini biz yaparız demeliyiz. İncir kabuğunu doldurmayacak boş konular konuşulmakta, havanda su dövülmektedir. Sağ sol , din, ırk, mezhep diyerek ayrıştırmaya ve kutuplaştırmaya birliğimizi bozmaya çalışmaktadırlar. Dine saldırarak, din tartışmaları yaparak hem inancımızı hem gücümüzü zayıflatmaya çalışmaktadırlar. Asla bu oyunlara kanmayalım. Ne olur…
Tarım ve Gıda Teknoloji alanlarında, bir tarım ülkesi olarak büyük hamleler yapmalıyız. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak su ürünlerinde büyük markalar oluşturmalıyız. Kilosu 40-50 liraya hamsi yememeliyiz. Balık tezgâhlarında dondurulmuş ithal balıklar görmek istemiyorum. Madenler bakımından yer altı zenginliklerine sahibiz. Bunların (bor, demir, altın…vs) kıymetini bilip değerlendirmeliyiz.
Artık bir an önce atağa geçmemiz lazım. Halkımızda bilinçlenme başladı. İnşallah biz de sonucunu görürüz. Türkiye’mizi ancak millî ve yerli ataklarımızla ileri götürürüz. Bu bizim gelecekte evlatlarımıza olan borcumuzdur.
GÜNDEM
24 Kasım 2024GÜNDEM
24 Kasım 2024GÜNDEM
24 Kasım 2024GÜNDEM
24 Kasım 2024GÜNDEM
24 Kasım 2024GÜNDEM
24 Kasım 2024GÜNDEM
24 Kasım 2024