📍Eğitim-Bir-Sen İstanbul 4 No’lu Şube’den toplu sözleşme sürecine yönelik dikkat çeken açıklama geldi. Şube Başkan Yardımcısı Emre Şahin tarafından kaleme alınan değerlendirmede, 2010 Anayasa değişikliğiyle kazanılan toplu sözleşme hakkının bugün yeni bir eşiğe ulaştığı vurgulandı. Sendikacılıkta kazanımları korumanın yeterli olmadığına işaret edilen yazıda, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nun sınırlarının günümüz koşullarına dar geldiği ifade edildi.
📌 “Sorumluluğumuz sadece kazanımı korumak değil, sistemi değiştirmek” Şahin, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bugün kamu görevlilerinin büyük kısmı toplu sözleşmeden eşit biçimde yararlansa da, bu sürecin yükünü yalnızca yetkili sendikalar taşımaktadır. Bu adaletsiz denge, dayanışma aidatı ile aşılabilir. Kamu çalışanlarının hakkını aramak kolektif bir çabayı gerektirir. Masa başındaki sorumluluğun gönüllülükle sınırlı kalmaması için katkı mekanizması oluşturulmalı, sendikal örgütlenme güçlendirilmelidir.”
🟣 Grev hakkı demokratik pazarlığın temeli olmalı Açıklamada, memur sendikacılığının en büyük eksikliği olarak grev hakkının olmaması gösterildi. Gerçek anlamda bir toplu pazarlık sisteminin ancak grev hakkıyla güç kazanacağı vurgulandı.
“Grev hakkı sadece bir eylem biçimi değil; demokratik bir araçtır. Greve dair yasal sınırlamalar kaldırılmalı, süreci düzenleyen net ve uygulanabilir bir sistem kurulmalıdır,” denildi.
⚖️ Hakem Kurulu yeniden yapılandırılmalı Toplu sözleşmelerde uyuşmazlık halinde devreye giren Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun mevcut yapısıyla etkisiz kaldığına işaret eden Emre Şahin, kurulun daha dengeli, şeffaf ve izlenebilir hale getirilmesi gerektiğini belirtti.
“Taraflardan oluşan bir izleme komisyonu süreci denetlemeli, eşit oy durumunda başkan oyu belirleyici olmalı, kararlar günlük tutanaklarla kayıt altına alınmalıdır,” dedi.
🕰️ İki hafta değil, en az iki ay görüşme süresi 4688 sayılı Kanun’un toplu sözleşme görüşmelerini sadece Ağustos ayıyla sınırlandırmasının yetersiz olduğunu ifade eden Şahin, müzakere süresinin en az iki ay olması gerektiğini söyledi.
“İki haftalık bir süreçte milyonlarca memurun hakkını etkileyen detayların tartışılması mümkün değil. Hem daha adil hem kalıcı sonuçlar için süre genişletilmeli,” dedi.
📑 Özlük hakları ve çalışma koşulları masaya gelmeli Açıklamada yalnızca mali ve sosyal hakların değil, özlük hakları ve çalışma koşullarının da toplu sözleşme kapsamına alınması gerektiği belirtildi. Ayrıca görüşmelerin yıl boyunca hizmet kollarına özel toplantılarla sürdürülmesi önerildi.
👤 Temsilci güvencesi artırılmalı Sendika temsilcilerinin görev güvencesine de değinilen açıklamada, görev süresi sonunda kesintisiz olarak eski göreve dönüş hakkının sağlanması gerektiği vurgulandı.
📢 “Yolumuz uzun ama kararlıyız” Emre Şahin’in sözleriyle metin şu ifadelerle sona erdi:
“Dayanışma aidatıyla yükü paylaşacak, grev hakkıyla pazarlığı güçlendirecek, temsilcilerimizin güvencesini sağlayacak ve müzakere süresini genişletecek adımlarla memur sendikacılığı yeniden şekillenecek. Bu mücadelede yalnız değiliz. Birliğimiz ve dayanışmamızla güçlü bir gelecek kuracağız.”
✍️ Emre Şahin Eğitim-Bir-Sen İstanbul 4 No’lu Şube Başkan Yardımcısı 📧 emreerensahin@gmail.com